2 Kasım 2013 Cumartesi

Alopesi Areata

Alopesi Areata Nedir


"Alopecia areata" yani halk arasında "saçkıran" olarak bilinen hastalık otoimmun (bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığına verilen isim) bir hastalıktır. Otoimmun hastalıkların genel özelliği bilinmeyen bu nedenle bağışıklık sistemi kendi hücrelerini yabancı olarak görüp bu hücrelerle savaşmaya başlar. Alopesi areata yani saçkıran hastalığında da kıl kökleri etrafında bulunan lenfosit denen hücreler, sitokin diye adlandırılan kimyasallar salgılarlar ve bu da saçlarda dökülmeye neden olur. Saçkıran sonucu saçlar bu salgı yüzünden dökülür.


Alopesi Areata Nerelerde Görülür


Alopesi areata "Alopecia areata" ya da halk arasındaki adıyla saçkıran veya kılkıran hastalığı denilen hastalık, saç derisi, sakallar, kaşlar, kirpikler ve diğer vücut kıllarının, belli bir belirti olmaksızın, ufak bir alanda veyahut tüm vücuda yayılmış bir biçimde dökülmesiyle kendini gösteren bir hastalıktır.

Hastalığın bir tedavisinin olmaması işleyiş mekanizmasının bile hala tartışmalı olması ve bazı durumlarda kalıcı bazı durumlarda sık sık yinelemesi ile nasıl gideceğinin bilinmemesi nedeniyle hastaların yaşam kalitesini düşüren bir hastalıktır. Hastalığın nedenleri olarak genetik, psikolojik stresler, hücresel ve humoral bağışıklık, endokrin, bulaşıcı ve sinirsel etkenlerin rolü olduğu öne sürülmekle birlikte, altta yatan neden tam olarak bilinmemektedir.

Özellikle stresten kaynaklanan otoimmun hastalıklarda veya hormonların baskılaması sonucunda saldırganlaşan bağışıklık sistemi kendi hücrelerini yabancı olarak görüp bu hücrelerle savaşmaya ve onları yoketmeye başlar.

Alopesi Areata Türleri

Alopesi areata yaygınlık derecesine ve şiddetine göre sınıflara ayrılan bir hastalık bu türler şunlar. Bu türlerden ilksi standart alopesi areata'dır en yaygınn görüleni budur, belli bölgelerde görülen bu cins yayılım göstermez ve kendiliğinden bile geçebilir.

Alopesi Areata Totalis

Bu alopesi areata formu saç derisinin büyük kısmında saçların dökülmesi durumunda açığa çıkan yaygın bir alopesi areata cinsidir. Bizim ülkede dişi saçkıran dedikleri bu oluyor, yani yayılım gösterdiği için dişi cins saç kıran dedikleri şeyin tıp dilindeki karşılığı "alopesi areata totalis" dir. 

Alopesi Areata Universalis

Bu saçkıran türü ise bütün vücuda yayılarak saç, sakal, kaş, bacak ve kollarda kıl bırakmayan bir cinstir.

 

Alopesi Areata Kimlerde Görülür


Tüm dünyada oldukça sık rastlanan bir hastalık olan alopesi areata, kadın ve erkekte eşit oranda görülebilir. Irk, cins ve yaş ayırımı yapmadan herkeste görülebilir. Ancak hastalar çoğunlukla genç erişkinlerdir. Hastaların %60′ı ilk atağı 20 yaş altında geçirirler.

Alopesi areatalı bir hastada tiroid hastalığı, şeker hastalığı, vitiligo (ala hastalığı), gibi diğer bağışıklık sistemi hastalıklarının gelişimi sağlıklı birine göre daha yüksek oranda olduğu araştırmalarla açığa çıkmıştır.


Alopesi Areata Bulaşıcımıdır


Hastalık bulaşıcı değildir, vitamin azlığı ile ya da beslenme alışkanlıklarıyla ilgili değildir. Gerilim, stres, özellikle matem, ayrılma ve kazalar gibi olaylar bazen hastalık için tetikleyici olabilir ve hastalık aniden açığa çıkar. Aslında hastalığın bulaşmama sebebi de araştırılmalıdır. Bazı doktorlar bulaşıcı olduğunu söylemektedir. Peki nasıl oluyorda hastalık insanlara yayılmıyor sorusunun cevabı ise bağışıklık sistemi ve stresle alakalıdır. Çünkü hastalığa yolaçan mantarın stresli kişilerde üreyebildiği düşünülmektedir.

Alopesi Areata Tedavisi


Alopesi areata'da tedavi için evvela doktor kontrolü şarttır. İnternette ve durumu ilk farkeden berberlerin önerilerine inanırsanız haliniz harap. Sarımsak sür, sirke ruhu sür, barut sür, soğan sür, diyenlerden en hakiki ilacı bende siyen şifacılara kadar türlü türlü insanlar konu hakkında atıp kesiyorlar. Ama kazın ayağı öyle değil, tıbbın bile kesin çare olarak sunabildiği bir ilaç yokken bu şifacılara kanmayın. Sarımsak sürmenin veya sirke ruhunun saç kırana neden iyi geldiğini sonraki yazılarda açıklayacağım. 

Alopesi areata her hasta için uygun tedavinin bulunması için evvela hastanın bu hastalığa ait özgeçmişi, hastalığın tedavili veya tedavisiz olarak nasıl bir seyir göstermekte olduğu gözlenmelidir.  İkinci aşamada en uygun uygulamanın seçilmesi yapılan teşhise göre olur, bu aşamadan sonra tedavi seçenekleri devreye girer.

Alopesi areata da bazı tedaviler saçı arttırabilir ama bu tedavi sonucunda tekrar dökülmeyeceği anlamına gelmez. Saçlar çıktıktan sonra yeniden dökülmesi en çok şikayet edilen konuların başında geliyor.
Uygulanan tıbbi tedavi metodları şunlardır

  • Steroid kremler saç dökülmesi olan alanlara, genellikle günde iki kez 15 gün kadar sürülerek uygulanır. 
  • Lokal steroid enjekte edilmesi, saç derisi ve kaşlarda uygulanan bir metoddur. Saç kaybının az olduğu ufak yamalar şeklinde olanlarındafaydalı olabilir. 
  • Steroid tabletler yüksek dozlu kullanıldığı zaman saçların yeniden büyümesini sağlayabilir, fakat tedavi sonlandırıldığında alopesi yeniden devam eder. 
  • Ditranol krem genelde sedef yani "psoriasis" olarak adlandırılan  hastalığın tedavisinde kullanılır, derinin tahriş olmasına sebep olur ve bazen kel alanlara uygulandığında saç çıkmasını hızlandırır. 
  • Kontakt duyarlandırıcı tedavisi alopesi areata olan bölgeyi kimyasal bir madde ile alerji oluşturarak tedavi eder hastalarda oldukça başarılı olduğu gözlenen bu yöntem beni çok meraklandırdı. Difensipron veya Dinitroklorobenzen gibi maddeler kullanıyorlarmış. Çok detaylı bilgi bulamadım ama ilerleyen azılarda onları da yazacağım. 
  • Ultraviyole ışık tedavisi "puva" da denilen yöntem derinin ışığa hassas hale getirilerek ultraviyole ışıkla tedavi edilmesi gibi bir durum sözkonusu. Bu da derideki bir mantarik vaka ve kıl köklerinin uyarılması gibi bir metod olduğu düşüncemi güçlendirdi.  
  • Minoksidil losyon bilindiği gibi saç dökülmesinde kullanılan bir ilaç ve bu ilacı dökülen alanlara sürerek saç çıkmasını hızlandırıyorlar.
  • Antidepresanlar yoluyla kişinin stresten arındırılarak yapılan bir tedavi biçimidir. Strese bağlı olarak yaşanan dökülmenin önüne geçilmeye çalışılır.

Alopesi Areata Bitkisel Tedavi


En bilinen ve yaygın olan tedavi biçimi olarak sarımsak öngörülüyor. Saç kıran yani alopesi areata olan yere sarımsak rsürülüyor, sürmeden önce kazıyın, havlu süreterek tahriş edin iğneyle kanatın gibi tavsiyeler var kullananların çoğu 3-6 ay arasında sonuç aldıklarını ama sonra yeniden dökülme olduğunu bahsediyorlar. Bir kısmında olmamış, ancak bunlar muhtemelen doktorların kendi kendisine geçer dedikleri kesim.

Bir diğer yöntem olarak sirke ruhu sürmek olarak açıklanmış. Sirke ruhu denilen madde asetik asit (acetic acid) maddesidir. Oldukça yakıcı ve zehirli olan bu maddeyi insanlar cahilce kullanabiliyorlar, deride ciddi yanıklar yapabilen bir madde olmasına karşı alopesi areata da iyileşmeler gösterdiği iddia ediliyor, kısmen doğru bir yaklaşım ancak maddenn deride yoğun bir tahribat yapma riski var ve zehirli. Daha sonraki yazıda ele alacağım sirke ruhunu. 

Bir diğer yöntem olarak tarçın yağı, çay ağacı yağı, biberiye yağı, lavanta yağı gibi uçucu yağlarla bölgenin tedavi edilmesi çalışmasıdır. Özellikle yabancı kaynaklarda oldukça sık değinilen bir konu, bu yağlarla yapılan çalışmada yağlar taşıyıcı yağlarla karıştırılıp bölgeye sürüldüğünde %45 civarında bir başarı yakalanmış.

Yabancı kaynaklarda değinilen bir başka metod soğan suyu soğan suyu ile yapılan çalışmalarda ufak çaplı ve başlangıçtaki alopesi areata vakalarında %50 oranında başarı yakalanmış.

Yabancı kaynaklarda hipnoz ile %60 oranında başarı sağlanabildiği yazıyor, zannımca bizdeki hacı hoca üfürükçü tayfasının metodunun biraz daha bilimsel olanı bu metod. Olayı ise hipnoz ile kişilerin psikolojilerinin rahatlatılması gibi bir durum oluyor.

Sonuç

Yaptığım araştırmalardan "alopesi areata" noktasında öğrendiklerim ve çıkardığım dersler şunlar. Sarımsak, sirke ruhu, tarçın yağı, çay ağacı yağı, soğan suyu gibi bitkisel, ditranol, puva ışını, Difensipron veya Dinitroklorobenzen gibi kimyasal metotlarla cildin tahrişine yönelik çalışmalar sonuç veriyor, burda cildin kazınması mantığı olduğuna göre bazı doktorların dediği gibi alopesi areata bir mantar hastalığı, çünkü yukarıdaki maddelerin çoğunun ortak noktası aynı zamanda anti fungal yani mantarlara karşı madddeler.

Kortizon yani steroid ilaçlar saçların hızlı çıkmasını sağlıyor buna minoksidol de dahil, ama saç derisindeki sorun çözülmediği zaman çıkanlar yeniden dökülüyor.
Hipnoz, anti depresanlar ve çeşitli dini telkin ve dualar ise strese karşı yapılan tedavi biçimleri. Bu şekillerde stresten arındırılan ve hastalığı yeneceği aşılanan insanlarda saç zamanla tekrar çıkıyor. Bir nevi bağışıklık sistemini yıpratan stresin tedavi edilmesi mantığına dayanıyor. 

Yaptığım araştırmalarım ve tesadüfen keşffettiğim şeyler beni bir sonuca götürüyor ve eğer yanılmıyorsam yakın zamanda burada videolu biçimde paylaşacağım yöntemle saçkıran tarih olacak. Çünkü ilk denemede bile oldukça ileri bir sonuç aldım. 

2 yorum:

  1. Paylaşım için çok teşekkürler. Bende de sakal kıran var ve yayılıyor. Yazılarınızdan çok istifade ettim. Ama TCA kullanımı sonrasında sonuç alabildiniz mi? Blog Kasım 2014 te kalmış. Son durum nedir acaba, TCA Yavsiye ediyormusunuz? Çok teşekkürler . Çok geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  2. evet sonuçlar elde ettim. yakında yeni bir yazı yayınlayacağım

    YanıtlaSil